şefocan ile büşücan yollarda -II-

21:57
Gemiden merhaba:) Maalesef kendimize koltuk bulamadık , yerlerde sürünüyoruz:( Plaj havlumu pis halıların üstüne sermişim valizimin üstünde yastığım gayet rahat uyurum gibi geliyor..Zaten yorgunluktan uyku çoktan bastırdı..Son konuşmalarımızı yaptık telefonla zira gemi limandan ayrılınca telefonlar artık çekmeyecek...


5 Temmuz 2009- Pazar
07:10
Devasa gemimiz Pireus limanına demir atmış bulunmakta. Dün taşıdığımız ağırlıktan ve yerde uyumuş olmaktan kaynaklanan müthiş bir sırt, boyun tutulmasıyla karşı karşıyayız. Limandan hemen uzaklaşarak tarihi metro binasına gelip uzun bir yolculukla- ki yaklaşık 4 aktarma yapacağız- Selanik biletimizi alacağız ve bu yüklerden kurtulacağız..Evet evet kurtulacağız çöpe atmaya karar verdik :P


09:14
Bütün ağırlıklarımızdan kurtulduk sonunda.4ten fazla kere metro değiştirerek Monastraki'de soluğu aldık. Şu an Plaka'dayız. Bizim Kemeraltı gibi bir yer..Pazar olduğu için  dükkanların çoğu kapalı ama şu an karşımızda kurulu bir antika pazarı var. Süper!!! Şefocanla şu an portakal sularımızıyudumluyoruz - enerjiye ihtiyacımız var ziraçok yorgunuz- Sonra da pazarı gezeceğiz:))) Bu arada çok sinek var:/


12:40
Kalispera:) Hava çok sıcak! Şefocan ve büşücan öğle yemeklerini Mc Donald's ta yedikten sonra Plaka'ya geri döndüler. Ama sıcaktan dolaşmak mümkün değil. Oyüzden biz de bir cafeye oturduk Greko kahvelerimizi bekliyoruz..İçtikten sonra yorumumu yazacağım.
Bizimkinden pek bir farkı yok bence , bizimkinin tadı daha sert ve kokusu daha yoğun gibi geldi sadece ...


17:47
Atina'nın (koskaca Yunanistan'ın başkenti) tek internet kafesinden sevgilerle:) Valla burayı bulmak için bayağı bir dolandık Atina sokaklarında, hatta sıcak altında canımız çıktı da diyebiliriz.. Ama azimli sıçan taşı deler deyip bulduk gene sonunda:D Az önce Sekoyla skypte'n konuştuk. Birazdan bir tepe varmış Acropolis in orada oraya gideceğiz, Serkan tee oralardan bize yolu tarif etti..


19:50
Parlemento binasının önündeki parkta ,yani demokrasi meydanı adını verdiğimiz yerde çimenlere sefiller misali yatmışız. Şefocan uyumakla uyumamak arasında gidip gelirkene ben de milkshake mi yudumlayıp kitap okuyorum.okuyordum yani sonra dur deftere birşeyler karalayam dedim:) Aha Şefocan uyudu:D 
Vakit geçirmek adına bugün çokça mekan değiştirdik, aynı sokaklardan defalarca geçtik, aynı dükkanlara defalarca girdik. Yine bir dolu hediyelik aldık. Eurolarımızda epeyce azaldı tabii , bu gidişle Selanik- İstanbul biletlerimizi bile zor alacağız, hadi bakalım hayırlısı..Bir sonraki durak Larissa olacak orada buluşuruz gene..


P.S. plaka sokaklarında gezekene seyyar tezgahı olan yaşlı bir amca buldum , çok eski antika gibi görünen gümüş küpeler satıyordu hem de gerçek valla,,ama amca ingilizce konuşamıyordu,,ben tazgahın başına üşüşünce Şefik danayamadı dedim ki den git caddeyi bir bitir geri gel ben nasılsa burda olurun ve gerçekten tüm o süre zarfında adamı bunaltana kadar ay sunu mu alsam yoksa bunu mu alsam diye kararsızlıktan kıvranıp küpe ciftleri yaratmaya çalıştım,,bir de karışıklar eşini bulursan çift yapabiliyorsun,,,tabi bir yandan da amcayla bir iki kelime beden dili derken bayagı bir anlaşma yoluna girdik , sefik geri geldiğinde ben hala 2 çift arasında kalmıstım bir elimde bir çift diğer elimde öteki çift o mu bu mu diye düşürken , ikisini de almıyorum çok param yok diye ama zaten çok ta ucuzdu , fiyatı vermek istemıyorum,,Amca şefiginde bunalmış halını görünce kardeşinmi diye sordu biz de evet evet diye salladık:) ve amca nasıl anladık bilmiyorum ama sanırım bizdede aynı mimikler ve beden dili kullanıldığından olsa gerek "allah kolaylık versin!" gibisinden bişeyler yaptı:DDD ve dayanamayıp bana bir çift parasına iki çifti de sattı heheheh azmin zaferii:p


Bak Şefocan kardeşlik hikayemiz tee ozamanlara dayanıyormuş yaarken farkettim:)


sevgiler efendim...