Seyahat Arşivim

Ücretsiz seyahatler. Gezilebilecek ve huzur verici konumlar. Kamp ve Piknik alanları.

Random Posts

LightBlog

Breaking

28 Kasım 2017 Salı

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali-2017

Bu sene festivali İzmir'de izlemek kısmet oldu, 2 sene önce Mersin'de tanışmıştım ilk festivalle Alper sayesinde, organizasyonda yer almıştım ne güzel ne kocaman bir ekip vardı; Mersindeki bu ruhu, bu hareketi ordaki güzel insanları seviyorum:) Geçen sene de İstanbul'a gitmiştim ama Kartal'ın İstanbul'un oldukça dışında bir yer olduğunu bilmiyordum :( Erişmem oldukça uzun sürdü, izlediğim filmler oldu ama hepsini maalesef izleyememiştim. Ama neyse ki "Yarın" ı izleyebilmiştim. Harika film; bir senedir herkese filmi anlatıyorum ama nette bulup tekrar izlemek mümkün olmadı ya da ben bulamadım bilmiyorum neyse geçtiğimiz haftalarda Mersin'de Kültürhane'de gösterimi yapıldı tekrar izleyebildim ardından da söyleştik.. Filmi her izlediğimde gözlerim doluyor bittiğinde bayağı ağlamak istiyorum ama bu göz dolma hadisesi neyse ki filmin umut vermesinden..

Bu sene birçok filmi izledim, festivali kaçırsaydım çok üzülürdüm hatta festival için İzmir'e geldim, otobüs yolculuğu 11 saatten fazla sürdü ama değdi:)

Festival bitince de pazar günü eve dönerken birkaç not almışım onları da burada paylaşayım istedim, ne zamandır bloga birşey koymamışım. Bu kış yazcak bol bol vakit olcak bence ...

1. Gūn: Bugünkü bütün fimleri izledim. Bence festivalin filmi "The Chocolate Case" . Festival bitmeden karar vermemek lazımdı ama şu an festival bitti ve fikrim değişmedi. Kalp kalp kalp beş gündür herkese bu filmi anlatıyorum.

2. Gün: "Şirket Şehri" dışındaki bütün fimleri izledim; günün fimi "Anlam peşinde". Ayrıca benim için festivalin iki numaralı filmi. Biraz bi "Yarın" havası var. Umut veriyor olması harika ve filmi izlerken Vandana Shiva'nin eğitim merkezine gönüllü gitmeye karar verdim. Bir araştırmalıyım nasıl oluyor ya da oluyor mu diye? Yeni uzun vadeli hedefim;)


"Yaşam Katili" inanilmaz depresif diye not düşmüşūm; insan kahroluyor izlerken yakın gelecekte bizim ülke de ayni hale gelecek su kaynakları açısından 😕


3. Gün: Kahrolduk mahvolduk ağla ağla helak olduk 😞 "City of Joy" bizi darma duman etti; ama herkesin izlemesi gereken bir film... Hemen arkasından "Blue River" gosterilmemeliydi ikisi arka arkaya çok ağır geldi; çıktığımda kendimi vapurdan atabilecek kıvamdaydim, midemin bulantısı saatlerce geçmedi, dünyada bu kadar kötülük varken insanlar bu kadar umursamazken, o kadınlar o çoçuklar o haldeyken bizim böyle nefes almaya hakkımız var mı diye sormadan edemedim..

Bu iki film öncesi ilk "Birlikteliğin Adası"nı izledik o da bittiğinde göz yaşartti aslında ama az önce bahsettiğim iki film kadar değildi; Allahtan sonrasında "Kokota, Umut adacığını" izledik o acık umut verdiydi ama iste sonra ilk yazdığım iki film gelince üstüne biz iptal....
Günün son filmi "Hayat Bazen"i izleyemedim ama çok da parlak değilmiş gibi duyumlar aldım sonrasında.


4. Gün: Bugünün doğumgünüm olması sebebiyle tüm gün festivalde değildim. Sabahtan gösterilen ilk 3 filmi zaten Çarşamba izlemiştim ardından söyleşiyi dinleyip ayrıldım. "Death by Design" ve "Blind Sushi" yi kaçırmak istememiştim ama doğumgünümde de aynı mutsuz karamsar moda girmek çok iyi bir fikir olmayabilirdi çünkü "Death by Design" da aynı "Blue River" ya da "Plastic Ocean" tadında bir filmdi diye düşünüyorum.

5. Gün: Pazar günü de tüm filmleri izledim."Yeni Dünya" dan umutluydum ama çok da başarılı değil. Festivali "Plastic Ocean" gibi yine bizi dağıtan bir filmle bitirmelerini çok doğru bulmuyorum. Umut veren bir film daha iyi olabilirdi; "Anlam Peşinde" mesela.
Tabii ki gerçekler acı dünya inanılmaz derecede kötüye gidiyor çevre felaketleri açısından da ve bu filmler tabii ki bizi bilgilendirmenin yanında uyandırıyor da, ya da zaten uyanık olanlar bu festivali bekleyip bir sene boyunca sonra gelip o fimleri izliyorlar. Zaten çok sallamıyor olsam o filmleri izlerken o kadar sarsılmam o kadar ağlamam değil mi.. Yine de festival sonunda ordan umut dolu ayrılmak önemli diye düşünüyorum.

Aslında daha uzun yazasım var ama benim telefon tablet internet durumları olaylı hala, tabletim bozuldu, içindekiler gitti tamir de olmazmış öyle dediler, akıllı telim olmadığından arada bir internet kafeye gelip mesajlarıma maillerime bakıyorum :D İlk başta hala internet kafeler var mıdır diye endişelenmiştim ama varmış.Hatta şu an tıklım tıklım dolu şaka gibi zor yer buldum, galiba herkes okuldan kaçmış oyun oynuyorlar, ortam çok gürültülü ve deli gibi küfürler yağdığından çok konsantre olamıyorum yine de festivalin üzerinden çok geçmeden yazayım istedim, belki sonra yazıya eklemeler ve düzeltmeler yaparım....

28 Kasım 2017-İzmir

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder