capetown'da organik pazar...

Sath her hafta gittiğim bir organik pazar var sizi oraya götürücem dediğinde gerçekten böyle bir yer hayal etmiyordum. Sonucta bu organik olaylar TR'de son yıllarda moda olan bir kavram; moda oldu diye de yaygınlaşması kötü tabi, keşke herkes işin özünü kavrasa da öyle önem verse bu olaya... Neyse bu tabii başka bir konu ; benim de organik bir pazar görmüşlüğüm yoktu; İzmir Bostanlı'da bir yer açıldığını biliyordum ama hiç gitmemiştim. Zaten burayı gördükten sonra orası beni kandırmaz artık sanırım.

Ne demeli nasıl anlatmalı bilmiyorum aslında; tüm fotoğrafları buraya da koyamadığımdan; facebook'ta blog için açtığım hesabı ziyaret etmenizi öneririm, arkadaş olarak eklemek zorunda da değilsiniz üstelik; sadece fotoğraf paylaşıyorum ve fotoğraflar herkese açık;  http://www.facebook.com/media/set/?set=a.117239405097994.23031.100004358044956&type=3

Şimdi birden fazla açık ve kapalı alan var , etrafta da çeşit çeşit dükkanlar; ama o kapalı alanlardan birine girdiğinizde asıl pazar orası , dedim ya tarifi zor, çeşit çeşit yiyecekler, içecekler, tatlılar ,sebze ve meyve tezgahları, ülkelere özgü masalar örnek alttaki iki resim ;

Organik ve el yapımı ev yapımı onlarca şey, gezecek miyiz, bir şeyler alıp yiyecek miyiz ,yoksa ben bayıldığım bu ortamın resimlerini mi çekicem karar veremedim : /

En güzeli de bu tezgahların arasında ki uzun masalardı; insanlar hep beraber oturup yemeklerini yerken bir yandan da sohbet ediyorlar , belki de yeni insanlarla tanışıyorlardı..
.

"Couchsurfing"in böyle güzel bir yanı var ; mesela biz o şehirde couchsurfing yapmasaydık da bir hostel bulup kalsaydık ne olurdu? Sanırım insanların hayatlarına bu kadar giremezdik, bu kimine göre iyi bir şey değildir ama ben bunu seviyorum; Sath'in  her hafta alışveriş yaptığı organik pazarı asla göremeyecektim mesela ki benim için büyük kayıp olurdu, gercekten bayıldım..

Ben de  couchsurfing'ten misafir ağırladığımda aynı şeyi yapıyorum; tüm günümü sadece ona ayırmak yerine aynı zamanda onu günlük yaşamıma dahil ediyorum; dediğim gibi kimisi bundan hoşlanmayabilir ama Bruno sevmişti:)