Seyahat Arşivim

Ücretsiz seyahatler. Gezilebilecek ve huzur verici konumlar. Kamp ve Piknik alanları.

Random Posts

LightBlog

Breaking

23 Mart 2012 Cuma

Bir Coacsurfing macerası daha;)


Geçen hafta değil ondan önceki hafta Coachsurfing’ten bir mesaj  aldım. Fransız bir coçuk yazıyordu: ”keşandayım, yarın tekirdağ’da olucam, kalacak yere ihtiyacım var?” diye..
Daha önce hiç görmediğiniz ve tanımadığınız birini evinize alırmısınız?

Açıkçası pek tereddüt etmedim , çok kısaca profiline ve referanslarına baktım ve bisikletle seyahat ettiğini öğrendim, ilginç geldi, ama önce evin patronu anneme sormalıydım ne de olsa artık ailemle yaşıyorum, gerçi izmirdeyken olsaydı da evin öbür patronu eski ev arkadaşıma sormam gerekirdi ya neyse..

Annemin onayından sonra mesaj attım Bruno’ya ve ertesi gün iş çıkışı buluşmak üzere haberleştik. İş çıkışı onu almaya çarşıya gittim ve gün boyu da heyecanlıydım J daha önce de söylemiştim çalışmaya başladığımdan beri pek bir atraksiyon yok hayatımda ve yeni bir arkadaş fikri ve sohbet iyi gelecekti. Zira burada pek arkadaşım da yok. Neredeyse tüm arkadaşlarım İzmir ve İstanbul’da o yuzden biraz sıkıntılıyım bu konuda:/

Neyse konumuza dönüyorum; valiliğin önüne gittiğimde kimin o olduğunu anlamam pek zor olmadı çünkü etrafını bir dolu genç kaplamıştı bişiler demeye çalışıyorlar, bu anlamıyor biraz köşeye sıkışş durumdaydı; hemen kurtardım onu bu durumdan çocuklarla biraz konuşup ayrıldık oradan ve yola çıktık eve doğru..

Tekirdağ pek turist ağırlıyan bir şehir değil, normal olarak da insanlar pek yabancılara alışık değil, hele yanımızdaki bisiklet daha önce muhtemelen bir çok kişinin görmediği türden bir bisiklet dolayısıyla herkes şöyle bir dönüp bakıyor bize..


Bruno’nun hikayesi şu; üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre bir işte çalışş ama sevmemiş işini  ve aklına bu yolculuk düşş, bisikletini alıp düşş yollara, altı aydır bisikletiyle seyahat ediyor , Paris’ten başlamış yolculuğuna sonra İspanya, Tunus, Cezayir, Sicilya, Yunanistan’da  geçen bir buçuk ay sonrası Türkiye.. Sınırdan girmiş çocukcağız, dakika bir gol bir; bir simitçi zorla simit satmaya kalkmış bu da almayınca adam lönk diye tükürmüş kızana yaLgel de önyargılarını yık şimdi!! Neyse ki ailecek kendisini çok iyi ağırladık da bişeycik kalmadıJ

Öyle tarihi yerleri müzeleri falan gezmedik, zaten gezilcek çok da yer yok, ama bol bol sohbet ettik, benim gibi düşünen birini bulmak ve konuşmak güzeldi, bir çok şey konuştuk, bol bol yedik içtik, yemeklerimize bayıldıJhatta İstanbul’a geçtikten sonra yazdığı mesajda diyor ki hayatının en güzel iki kahvaltısını etmiş.. Aman Avrupalının etceği kahvaltıdan ne olcak bir kahve yanında kıytırık bişiler:P
Normalde bir gece kalacaktı da dedik sen bir gece daha kal iyice dinlen, annemle kardeşim de pek sevdiler onu hatta Perşembe sabahı ben erkenden uyanıp işe gittim , ikisi de İngilizce bilmemesine rağmen bir şekilde anlaşşlar, kahvaltı etmişler beraber ve vedalaşşlar.. Bir gün önce bize kahveye gelen komşumuz ve kızı bile pek sevdiler Bruno’yu giderken kadın börek vermek istemiş yol için ama annemin yanına koyduğu onca şeyden sonra yeri kalmadığı için alamamışJ)

Sonra yol üzerinde olduğundan çalışğım yere de geldi benle vedalaşmak için ve oradan da Silivriye geçti. Bir gece Silivride kaldıktan sonra İstanbul’a doğru yola çıktı; trafik okadar kötüymüş ki 4 saat bisiklet sürebilmiş anca o kabus trafikte sonra otostop çekmiş, bir araba almış onu bakırköye kadar götürmüş, sonra deniz kenarından bisiklet sürdüm diyor..

İstanbul’u pek sevmiş orda yaklaşık bir hafta kadar kaldıktan sonra iki ispanyolla beraber otostopla ege’ye inmeye karar vermişler, bisikletini bırakmış ve yollara düşşler, iki gece önce de bana mesaj attı, Büşra ben bornovadayım bu gece için kalacak yere ihtiyacımız var diye, hemen arkadaşlarımdan birinden rica ettim gidip onları aldı. Onda kaldılar o gece, Denizli’den Efes’e gitmişler ordan da İzmir’e gelmişler hep otostopla, dün de İstanbul’a doğru yine yola çıktılar aynı yöntemle J


Aslında çok takdir ettim , ben de yapabilseydim keşke böyle bir şey, belki böylesi benim için fazla olurdu yani bisikletle yol almak; çünkü hikayelerini dinledim, soğukta karda kışta da yol almış, köylerde mahsur kalmış, kar yüzünden, gerçi hepsi ayrı bir hikaye, ayrı bir deneyim,onunla evini paylaşan insanlar, kiliselerde de kalmış, köy okullarında da,;resimlerini gördüm ,yani yapamam değil ama tek basıma yapamazdım, belki bir yol arkadaşı olsa süper olurduJ Ya da karavanla yol almak tıpkı hayalimdeki gibi istediğin yerde dur, fotoğraf çek ,yazılar yaz, ama hep bir yatağın var J en güzeli bu , benim gibi uyku delisi biri için..

22 mart 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder