Seyahat Arşivim

Ücretsiz seyahatler. Gezilebilecek ve huzur verici konumlar. Kamp ve Piknik alanları.

Random Posts

LightBlog

Breaking

15 Kasım 2013 Cuma

Gerçekten Zor;

Sanırım son zamanlarda seyahat etmediğim için fazla seyahat yazısı yazmıyorum , gerçi eski seyahatlerimden bitiremediğim yazılar var ama, bu sefer konu başka.

Zor olan ne?

Zor olan bu ülkede sivil toplum ve gönüllülük anlayışını insanlara azcık da olsa verebilmek, onlarda bu konu ile ilgili farkındalık yaratabilmek…
Tüm ülkeye yetemem tabii, yetemeyiz ya da ; öyle bir iddiam da yok. Ama en azından yaşadığım yerde bir şeyler yapmak istiyorum, yapamadan duramıyorum ….
Vardı aklımda yıllardır bir dolu fikir ama bazı sebeplerle hayata geçmemişlerdi. Bugünlerde yavaş yavaş onları hayata geçirebiliyor olmak umut ve mutluluk verici…
Tabi bazı kişilerin desteği ile yapıyorum bunları destek olmadan zor olurdu herhalde, bu arada destek maddi bir destek olarak anlaşılmasın…
Daha mezun olduğum sene -2009-  Tekirdağ’a yaz tatili için geldiğimde Romanlarla ilgili bir proje yazmıştım ulusal ajansa. Kabul olmadı ve ben defalarca denedim o projeyi , aynı şekilde göndermedim tabii ki her seferinde bir şeyler değişti ve gelişti , bazen yedek listeye kaldı, bazen küçük hatalardan dolayı teknik elemeden geçemedi velhasıl kelam hala deniyorum…
Azimli sıçan taşı deler felsefesiyle yola devam!!!
Sonra ben 2011 Haziran’da izmir’de hayata geçirdiğimiz bir proje sonrası pılımı pırtımı toplayıp Tekirdağ’a geldim. Yıllar sonra geri gelmek ilginç. Bikere bütün arkadaşlarım gitmişti, çoğu İstanbul’da şimdi, zaten önemli bir kısmı da İzmir’de kalmıştı:/ Arkadaş konusuna değiniyorum çünkü bir aktivite yapmaya kalktığında ulaşabileceğin kişi sayısı, tanıdık sayısı çok az:/ Zaten zaman olarak bu tarihin üzerinden 2 sene geçti, bu süreçte bir dolu şey oldu ama yazımızın konusu bu değil.
Neyse şu an 2013 Kasım;  Eylül ayında çevre ve sürdürülebilir kalkınma temalı bir gençlik değişimi gerçekleştirdik burada, Tekirdağ’da. Belki de projeden Tekirdağ’a kalan en görünür şey; aşk merdivenlerinin duvarlarına yaptığımız resimler. Bu duvar boyama fikri çok önceden çıkmış olsa da projenin gerçekleşmesinden bir süre önce Beyoğlu’ndaki renkli merdivenler olayı patlak verdi ve bir şekilde yaptığımız iş buna tepki olarak da yapılmış gibi oldu ; böylece iki amaca hizmet etmiş olduk.
Ardından elimizde kalan boyalarla daha da fazla yeri rengarenk yapmaya karar verdik ve Roman mahallesindeki bir ilkokul ile devam edelim dedik. Gerçekten okula ve mahalleye büyük emek veren Mehmet Öğretmen sayesinde müdürü ikna etmek zor olmadı. Asıl şimdi sorunumuz –boyamız ve fırçamız vardı zaten- gönüllü bulmaktı. Zaten haftaiçi bile okula gelmeyen çocukları okula çekebilir miydik ve onlar dışında bize yardım edecek gönüllüleri nasıl bulacaktık? Gerçekten en azından 4-5 kişinin gelebileceği kapasitede efor sarfettim. Daha fazlasını yaptım aslında, defalarca facebook hesaplarımızdan duyurduk Mehmet ve ben, bu tabii ki en kolayı buna efor denmez, sonra  önümüze gelene anlatmaya ve insanları davet etmeye başladık,  ben Tekirdağ’da tanıdığım herkesi aradım davet ettim. Ama tabii ki herkes çok meşgul herkesin yapacak daha önemli işleri var. Aslında bunları yazmaya hakkım yok kimse gelmek zorunda değildi, gelmek isteyip de gelemeyen bir iki kişi oldu ve çok üzüldüler de gelemedikleri için biliyorum:/  sonra yetenekli kişilere ihtiyacımız vardı resim konusunda , en doğru yer Güzel Sanatlar Lisesi olur diye düşünmüştüm. Okul müdürü ile, Resim bölüm başkanı ile Resim öğretmenleri ile konuştum, öğrencilere anlattım, gelmek isterlerse daha fazla bilgi almak isterlerse diye kağıtlara telefon numaramı,  adımı, aktivite tarihini, yerini yazıp verdim. Sonra ertesi gün bu da yeterli olmaz belki diye kendimce basit bir afiş tasarladım yer tarih neden yapıyoruz bu aktiviteyi diye yazdım kendi numaramı ve Mehmet’in numarasını yazdım, onların çıktısını aldım ve müdüre gittim, sınıf panolarına asarlar diye. Bir önceki gün konuştuğumda ilgilenen gençler olmuştu ben de en azından birkaç öğrenci gelir diye umutlanmıştım.
Düğer yandan hazırladığımız metin onlarca mağazası ve yüzlerce çalışanı olan Tekirdağ’ın tek alışveriş merkezi personeline de gitti. Ordan da mı bir kişi sallamaz bizi? :/
Sonra ne mi oldu? Biz o gün ben Mehmet, Burçin ve İrem 4 kişiydik. Bir de sağolsun okulda görevli olan Ali abi de çok destek oldu bize. Sabah başta çok çocuk yoktu yanımızda ama öğleden sonra kalabalıklaştılar. O kadar çocuğu idare etmek çok kolay olmadı tabii daha fazla gönüllü şarttı. Ama bir şekilde bir şeyler yaptık. Okulun bahçesi  çok büyük hepsini bitiremedik sonraki haftalar devam ederiz diye düşünüp akşamüzeri o günkü çalışmamızı sonlandırdık.
“Ne bekliyordun ki?” dedi bir arkadaşım. “Bunu beliyorduk zaten, buna hazırlıklı olman gerekirdi, o yüzden üzülme bu kadar…” Haklı aslında yine de ben biraz fazla duygusal davranıyorum işte. Yılmıcam ama devam edeceğiz, boyalarımız bitene kadarJ Belki sonra boya vericek başka hayırseverler buluruz.

Bu boyama etkinlikleri devam ededursun, ya da Egelilerin dediği gibi edekoysun, diğer istediğim şeye de başladıkJ


Neymiş o? Dediğinizi duyar gibiyim.

O da sonraki yazının konusu:)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder