NEW YORK’TA YEMEK, BARSELONA’DA İÇKİ, VENEDİK’TE GONDOL
(Hepsi toplam 1 euroya)

Geçen haftalarda Mehmet Yaşin Hürriyet gazetesinde 'Avrupa’da işi bilene ucuz tatil' başlığıyla diye bir dizi tavsiye yayınladı.

Bedava sanatsal etkinlikler dışında genelde 80-100 euroluk oteller ve 30-50 euroluk yemekleri çok ucuz olarak tanımladığını görünce ucuzluğun ne kadar göreceli bir kavram olduğunu bir kez daha fark ettim. Gerçekten parası sınırlı olan insanların moralinin bozulacağını ve seyahat etmekten vazgeçeceklerini düşünerek, ben de bir iki tavsiyede bulunmaya karar verdim
Manhattan'da bedava yemek

New York yeme içme açısından çok pahalı bir kent olmasa da uzun süreli kalışlar ya da parası sınırlı olanlar için 9. Bulvarın 28.cadde ile kesiştiği bölgede ki Episcopal kilise (Holy Apostles Episcopal Church (212) 924-0167 296 9th Ave New York, NY)
hergün öğle saatlerinde (12-13 arası) , evsizler ve her isteyen için üç çeşit sıcak yemek çıkartıyor. Zengin ve yaşlı insanların hizmet ettiği yemekhanede ayrıca yemeğin yanında her gün elma ya da başka bir meyvesuyu da veriliyor ve çeşmelerden istediğiniz kadar doldurabiliyorsunuz. Yemekhanenin çıkışında bir gün önceden kalmış dunatlar(tatlı çörek gibi birşey) beşer onar torbalara koyulmuş, kolilerde, bilabedel sizin akşam öğünü için almanızı bekliyor.

Yemekten sonra caddenin karşısındaki parkta, kilisenin büyük kağıt bardaklarındaki meyve suyu eşliğinde kapının önünde 10 cente aldıkları tek sigaraları tüttürüren, dünyanın sahibi havasındaki zencilerin arasında güneşe karşı yayılmışken aldığım zevkin, zenginlerin gazetelerde sık sık ballandırılarak anlatılan Village restoranlarında aldıklarına benzemese de en azından benim için daha hoş olduğunu düşünüyorum.
Barcelona'da Sangria

İspanya’ya hele Barcelona’ya gidip sangria içmeden dönmek olmaz.
Sangria temelde içine çeşitli meyve parçaları , şeker ve buz atılmış kırmızı şaraba verilen isim. Sıcak yaz günleri için gerçekten hoş bir içecek. Sangriayı en güzel içebileceğiniz yer ise, neredeyse 24 saat müzisyenlerin, kuklacıların, pandomimcilerin çeşitli gösteriler sergilediği Ramblas caddesidir.
İzmir’in Kıbrıs Şehitleri caddesine benzeyen bu caddedeki kafelerde bir sürahi sangriaya normalde ödeyeceğiniz parayla, İzmir’de bir dönüm üzüm bağı almak mümkündür. Bunun için tavsiyem Barcelona'nın arka sokaklarında BİM tarzı koliden satış yapan marketlerden 0,59 cente Tetrapak ya da cam şişede 1 litrelik hazır sangrialardan almanız, daha sonra çantanızdaki sangria ile Las Ramblas ‘taki Mc Donalds’a girip tezgahtaki ortdoğulu gençlerden bir bardak buz istemeniz.

Tezgahtarın vereceği Mc Donalds amblemli ,kapaklı, büyük kağıt bardakla birlikte caddenin üzerine atılmış McDonalds masalarından birine oturup, çantanızdan çıkardığınız sangriayı bardağa doldurup masaları temzileyen yine Ortadoğulu ya da Hintli gençlerle muhabbet ederek buzunuz bitene kadar sangrianın keyfini sürebilrsiniz.
Venedik’te gondol

Venedik’e gidip de dönüşte soranlara bir gondol fotoğrafı gösterememekten çekiniyorsanız, bunu da 50 euronun altında masrafla yapmanın bir yolu var.
Grand Kanalda normalde yürüyerek yarım saat sürecek bir mesafeyi, kanalın karşı kıyısına yolcu taşıyan dolmuş gondollarıyla Palazzo Pisani Moretta civarındaki iskeleden 40 cente geçebilirsiniz.
Gondollar 10 kişi kadar alıyor ve doldukca kalkıyor. Yolculuk bir iki dakika sürdüğünden gondola ilk binip baş tarafı kapmakta ve makinenizi binmeden hazırlamanızda fayda var!
Bu yazı için tavsiye ettiğim müzik, güzel Lübnan'ın en dokunaklı sesi Feyruz'dan:
(Hepsi toplam 1 euroya)

Geçen haftalarda Mehmet Yaşin Hürriyet gazetesinde 'Avrupa’da işi bilene ucuz tatil' başlığıyla diye bir dizi tavsiye yayınladı.

Bedava sanatsal etkinlikler dışında genelde 80-100 euroluk oteller ve 30-50 euroluk yemekleri çok ucuz olarak tanımladığını görünce ucuzluğun ne kadar göreceli bir kavram olduğunu bir kez daha fark ettim. Gerçekten parası sınırlı olan insanların moralinin bozulacağını ve seyahat etmekten vazgeçeceklerini düşünerek, ben de bir iki tavsiyede bulunmaya karar verdim
Manhattan'da bedava yemek

New York yeme içme açısından çok pahalı bir kent olmasa da uzun süreli kalışlar ya da parası sınırlı olanlar için 9. Bulvarın 28.cadde ile kesiştiği bölgede ki Episcopal kilise (Holy Apostles Episcopal Church (212) 924-0167 296 9th Ave New York, NY)
hergün öğle saatlerinde (12-13 arası) , evsizler ve her isteyen için üç çeşit sıcak yemek çıkartıyor. Zengin ve yaşlı insanların hizmet ettiği yemekhanede ayrıca yemeğin yanında her gün elma ya da başka bir meyvesuyu da veriliyor ve çeşmelerden istediğiniz kadar doldurabiliyorsunuz. Yemekhanenin çıkışında bir gün önceden kalmış dunatlar(tatlı çörek gibi birşey) beşer onar torbalara koyulmuş, kolilerde, bilabedel sizin akşam öğünü için almanızı bekliyor.

Yemekten sonra caddenin karşısındaki parkta, kilisenin büyük kağıt bardaklarındaki meyve suyu eşliğinde kapının önünde 10 cente aldıkları tek sigaraları tüttürüren, dünyanın sahibi havasındaki zencilerin arasında güneşe karşı yayılmışken aldığım zevkin, zenginlerin gazetelerde sık sık ballandırılarak anlatılan Village restoranlarında aldıklarına benzemese de en azından benim için daha hoş olduğunu düşünüyorum.
Barcelona'da Sangria

İspanya’ya hele Barcelona’ya gidip sangria içmeden dönmek olmaz.
Sangria temelde içine çeşitli meyve parçaları , şeker ve buz atılmış kırmızı şaraba verilen isim. Sıcak yaz günleri için gerçekten hoş bir içecek. Sangriayı en güzel içebileceğiniz yer ise, neredeyse 24 saat müzisyenlerin, kuklacıların, pandomimcilerin çeşitli gösteriler sergilediği Ramblas caddesidir.

İzmir’in Kıbrıs Şehitleri caddesine benzeyen bu caddedeki kafelerde bir sürahi sangriaya normalde ödeyeceğiniz parayla, İzmir’de bir dönüm üzüm bağı almak mümkündür. Bunun için tavsiyem Barcelona'nın arka sokaklarında BİM tarzı koliden satış yapan marketlerden 0,59 cente Tetrapak ya da cam şişede 1 litrelik hazır sangrialardan almanız, daha sonra çantanızdaki sangria ile Las Ramblas ‘taki Mc Donalds’a girip tezgahtaki ortdoğulu gençlerden bir bardak buz istemeniz.

Tezgahtarın vereceği Mc Donalds amblemli ,kapaklı, büyük kağıt bardakla birlikte caddenin üzerine atılmış McDonalds masalarından birine oturup, çantanızdan çıkardığınız sangriayı bardağa doldurup masaları temzileyen yine Ortadoğulu ya da Hintli gençlerle muhabbet ederek buzunuz bitene kadar sangrianın keyfini sürebilrsiniz.
Venedik’te gondol

Venedik’e gidip de dönüşte soranlara bir gondol fotoğrafı gösterememekten çekiniyorsanız, bunu da 50 euronun altında masrafla yapmanın bir yolu var.
Grand Kanalda normalde yürüyerek yarım saat sürecek bir mesafeyi, kanalın karşı kıyısına yolcu taşıyan dolmuş gondollarıyla Palazzo Pisani Moretta civarındaki iskeleden 40 cente geçebilirsiniz.

Gondollar 10 kişi kadar alıyor ve doldukca kalkıyor. Yolculuk bir iki dakika sürdüğünden gondola ilk binip baş tarafı kapmakta ve makinenizi binmeden hazırlamanızda fayda var!
Bu yazı için tavsiye ettiğim müzik, güzel Lübnan'ın en dokunaklı sesi Feyruz'dan: